Yahyalı Coğrafyası
Yeryüzü Şekilleri:
Bölgenin yeryüzü şekline ve coğrafi yapısına damgasını vuran Toroslar, genel oalrak çok yüksek bir sıradağ kuşağıdır. Silifke-Göksu’yu ile Yahyalı arasında uzanan asıl Toroslar kuşağın hem en düzgünü, hem de en yükseğidir. Blumenthal’in ölçüsüne göre Aladağ’da birçok zirve 3900 m.’yi bulur(Yedigöl başları). Aladağlar güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanırlar.Yükseltiler 1000 m. ile 3000 m. arasında değişir. En yüksek doruklar güneyatıda, en düşük seviyelerde kuzeyde ova kesiminde yer alırlar. Dağ şekilleriyle su yapısı, jeoloji birimlerine bağlı olarak gelişmiştir.
Sahanın büyük çoğunluğunu oluşturan kireç taşları yanısıra sarp ve yüksek kalker tepeleri arasında, çok sayıda küçük çaplı yaylalar gelişmiştir. Kışın yağışları, bahar ve yazında kar ve uzullarının erşmesiyle beslenen yeratı ve yerüstü suları coşkun bir su potansiyelini oluşturur. Yerüsütü kaynaklarının çoğunluğu ova ve yaylada gözükürler.
Aladağ’ın 2500 m. yüksekliğe kadar yaylaları, dağlık bölgeleri, örenleri ve yazıtları ile birer açık hava müzesidir.
Dağlar:
İlçe güneyde Orta Toroslar silsilesine mensup 2140 m. rakımlı Elmalı, Horoz, güneydoğuda Feke, kuzeydoğuda Develi dağları, batıda Seki dağları ile çevrilidir. İlçe merkezini yakından kuşatan iç halkayı ise doğuda Belen, batıda Göbelli ile Seki dağlarının etekleri, güneyde Çalmardı oluşturur. Toros silsilesinin en önemli bölümünü meydana getiren Aladağlar Adana, Niğde, Kayseri üçgende, Yahyalı’nın güneybatı kesimlerinde yüksek tepeleriyle kendini gösterir. Yılın büuük bölümünde kar ve buzullarla kaplı, sarp ve yüksek dorukların bulunduğu bu yöre görüntü ve yapı olarak Alpler’i andırır.
Tırmanış yapılan önemli doruklarından biri olan Büyük Demirkazık tepesi (3796 m.),Engin tepesi (3723 m.), Kızılkaya tepesi (3725 m.), Güzeller tepesi (3461 m.), Gürtepe (2474 m.),Vayvay tepesi (3565 m.) ve Cebel tepesi (3460 m.) Aladağlar’ın dağcılık bakımından önemli olan öteki doruklarıdır.
Ovalar :
Erciyes Dağı’nın güney yönünde kalan Sultan sazlığının devamı olan büyük ova, Seki Dağı’nın doğu yamaçlarını takiben 7-8 km.’lik bir vadi şekline dalarak Çalmardı eteklerinde son bulur. İlçenin yerleşimi bu eteklerden başlayarak Erciyes’e doğru gelişme gösterir. Yahyalı’nın 9 köyü bu ovada bulunmaktadır. Akbaş ise ilkçağladan beri yerleşim merkezi olma ihtimali kuvvetli ovalardan olup höyük ve mağara evleri ile kaplıdır. Akbaş ovası günümüzde, buğday ve nohut başta olmak üzere hububat ekimi yapılan önemli tarım sahalarındandır.
Akarsular:
Zamantı Irmağı : Pınarbaşı İlçesinden itibaren Zamantı adını alarak Pazarören ve Fraktin’den geçen 308 km. uzunluğundaki ırmak Denizovası, Süleymanfakılı, Taşhan Köyleri sınırlarından devemla Karaköy, Avlağa yakınlarında Kapız denilen yüksek kayalıklar arasına girer. Habib Köprüsünden itiaren Çamlıca(Faraşa) Köyne kadar böylece gelir ve köyün aşağısında batar. 200 m. ileride tekrar açığa çıkan ırmak 50 m.kadar bir mesafe üzrşnde yenide batar. Zaman zaman 3 m.’ye kadar daralan kısıklar arasından akarak Büyükçakır Köyünün kuzeydoğusundan gelen Kapuzbaşı Şelalesinin suyunu alır. Yine Aladağdan çıkan Aksu deresi ile Küpköy(Adana)’dan geçen Karapınar dereleri sayesinde suyu oldukça çoğalan Zamantı Irmağı, Adana sınırlarına girdikten sonra Göksu nehrine karışarak Akdeniz’ dökülür.
Kocaçay : Kaynağını ilçenin güneybatısında, Derebağ sınırlarıngaki bir karstik mağaradan çıkan Çağlayan ile Dereköy suyu oluşturur. Yenice Mahallesinden itibaren güney-kuzey yönünde ilçenin ortasından geçen Kocaçay, Gözbaşı kaynak suyunu da alarak Sultan sazlığına akar. Geçmişte nemli hasara sebep olan seller, dere yatağı ve çevresinin ıslahından sonra pek örülmemiştir. Yağış rejiminin düzensizliğine paralel olarak gerek Zamantı gerekse Kocaçay’ın düzensiz akarsular olduğunu belitebiliriz. Yahyalı şehir merkezini ikiye bölen Kocaçay’ın suyu, 24 Aralık 1986 tarihinden itibaren su tutulmaya başlayan Ağcaşar Barajına akmaktadır.
Göller :
Yedigöller; rakımı 3500-3756 m. Yüksekliğinde olan bir vadidedir. Karların erimesiyle yüzlerce göl oluşur. Bu göllerden 7 tanesinin suları hiç eksilmez. Bu göllerden birinin derinliği 80 m.’ Dir. 7 adet kurumayan göl bulunması sebebiyle ‘Yedigöller’ adıyla anılır. Ayrıca Kapuzbaşı Şelalelerinin Yedigöller bölgesindeki eriyen kar sularının beslediği ifade edilmektedir.
Toros Aladağlar Milli Parkı’nın Hacer Ormanı ve Kapuzbaşı takım şelaleleriyle birlikte en önemli bölümünü, Aladağların en yüksek ve en geniş platosunu ‘Yedigöller’ teşkil eder. Fiziki coğrafyası nedeni ile de Türkiye’nin en önemli doğa yürüyüşü alanlarından biridir. Taban yüksekliği ortalama 3100 m. Olan Yedigöller, doğusunda Hacer boğazından itibaren yükselti kaybederek Hacer vadisine ve ormanına, oradan da Kapuzbaşı şelalelerine kadar uzanır. Kayseri’nin Yahyalı ilçesi sınırları içerisinde yeralan ve Türkiye’nin en güzel peysaj alanlarından birisi olan Yedigöller çepeçevre onlarca zirvesiyle, dağ-buzul gölleriyle, yüksek dağ bitkileri, yaban hayatı, buzul ve buzul kayalıkları ile, Temmuz ayında eşsiz bir manzara ortaya koyar. Temmuz ayının ilk haftasında göl sayısı 80’e ulaşır. Karlar eriyip azaldıkça, sonbahar da, ikinci ilkbaharın çiçekleri açar. Sonra karlar erir ve Aladağlar, Karadağlar olur. Yahyalı ilçesine 60-70 km. mesafede bulunan Yedigöllere Ulupınar köyü, Hacer Ormanından 6-7 saat süren bir yürüyüşten sonra ulaşılır. Bu göllerin tamamı kar ve buzul suları ile beslenmektedir. Yahyalı’nın güneyinde yer alan bu harika doğa parçası yaylacılık, buzul ve kaya tırmanışı, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü, kampink alanı, balon etkinlikleri ve turizm ekonomisi açısından çok güçlü bir potansiyel değeri ifade etmektedir. Yedigölleri çepeçevre saran ve adeta Aladağların yılmaz bekçileri olan Kızılkaya (3725m.), Direktaş (3510 m.), Engin Tepe (3723 m.), Vayvay Tepe (3565 m.), Akın Tepe (3610 m.), Emler Tepe (3623 m.), Tosun Tepe (3612 m.) bizlere silmet ve oluşturdukları dağ manzaraları ile Türkiye’nin en güzel açık hava müzesinin ‘Aladağ Yedigöller’ görsel olarak verdiği sert ve korkunç dağ manzaralarına karşı son derece yumuşak ve emniyetli bir doğa yürüyüşü imkanı vermektedir. Bu husus Aladağlarda ve Aladağ Yedigöllerinde yapılacak doğa yürüyüşleri için önemli bir avantajdır. Ağcaşar baraj gölü; 1986’dan itibaren tatlı su balıkları ile ekonomiye de katkısı olan, Yahyalı’nın kuzeyinde Develi karayolunun 10. km.’sinde Ağcaşar köyü sınırlarındadır. Sulama amacıyla yapılan barajın doğu-batı yönleri yüksek tepelerden oluşmaktadır. Şimdiden önemli bir mesire yeri haline gelen baraj gölü Yahyalı’nın iklimini bile kısmen etkilemiştir.
Şelaleler :
Kapuzbaşı Şelaleleri : Kapuzbaşı şelaleleri 500 m2’lik bir alan içerisinde 7 adet şelaleden ibaret doğa çatlağından, kayalar arasından fışkıran, 30-76 m. yüksekliklerden çok büyük su debisi ile dökülen, ayrıca yaz ve kış aylarında devamlı surette akan kaynak şelaleleridir.
Yahyalı’ya 76 km. mesafede Kapuzbaşı köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Ensenin tepe adlı blok kayadan çıkan şelalelerin beşi tepenin doğusunda, ikisi güneyinde yer almaktadır. 30-76 m. Arasında değişen şelalelerin suları, Aladağ-Aksu suları ,ile birleşerek Zamantı Irmağına, oradan da Seyhan Nehri’ne karışırlar.Çepeçevre bir orman içinden (V) şeklinde dar bir vadiye akan, debisi son derece büyük olan sular gürültü ve ses ile birlikte dehşetli bir manzara arzederler. Aladağ zirvelerinde bulunan kar ve buzulların erimesiyle beslenen, yaz-kış suları hiç kesilmeyen şelalelerden doğudaki 3 şelale Takım şelale adını alırlar ve yükseklikleriyle tanınırlar. Elif şelalesi ile yayvan ve dağınık olup çevresi mesire yeridir.
Çıkış ve birarada bulunma özellikleri itibariyle toplam debisi yaz aylarında saniyede 27500 litreye ulaşan ve deniz seviyesinden 700 m. Yükseklikte olan Kapuzbaşı takım şelaleleri, çağlayan sularının sesi ve sütbeyaz rengi ile vahşi doğanın en görkemli görüntüsünü ve karşı koyulmaz gücünü ortaya koymaktadır. Şelale sularının boşaldığı vadi tabanında, ancak çok temiz sularda yaşayan kırmızı fosfor benekli şelalelere özgü alabalıkları yaşamaktadır.
Yeşilköy Şelaleleri : Yeşilköy köyüne 3 km. mesafedeki ziyaret mevkilerinde bulunan şelaleler, Zamantı ırmağının iki yakasından akmakta olup Antalya-Düden şelalesinin benzeri niteliğindedir.Zamantı ırmağının üstünü kapatan tabi bir köprünün baş kısmında yer alan şelalelerin büyüğü 20 m., küçüğü 10 m. Yüksekliğindedir. Günün belirli saatlerinde dönüşümlü olarak çekilen ve geri gelen sularıyla halk arasında bir takım efsanelerin doğmasına yol açan Yeşilköy şelaleleri, turistlerin olduğu kadar son günlerde bilim adamlarının da uğrak yeri haline gelmiştir.
Yeşilköy Şelalesinin döküldüğü yer ile bu yerin biraz yukarısında doğal olarak meydana gelmiş iki adet doğal yer köprüsü mevcut olup bu yerlerde Zamantı ırmağı kaybolup tekrar ortaya çıkmaktadır. Oldukça ilginç tabi varlıklardır.
Derebağ Şelalesi : Yahyalı’ya 10 km. mesafede olup Derebağ Kasabası, Çağlayan Mahallesi sınırları içerisindedir. Yayvan akışlı kaynak çağlayanlardan olan Derebağ Şelalesi 15 m. yüksekliğindedir. İki mağara içinden çıkan temiz ve berrak kaynak suları daha sonra dar bir vadiden akarak Yahyalı’ya ulaşır. Çevresi piknik alanı olarak düzenlenmiştir.
C) İklimi :
Tipik Orta Anadolu karasal iklimin hakim olduğu ilçenin güneyindeki ormanlık kesimlerinde tam olmasada Akdeniz İkliminin etkisi görünür. Merkezde kışları sert ve soğuk, yazlar ise sıcak ve kuru geçer. Kışın zaman zaman don olayları meydana gelir. Isı ortalaması; yazları 29 derece, kışları –2 derecedir. Yahyalı’ya en fazla yağış ilkbaharda düşer.
Bir çöküntü ovası olan Develi ovasının devamı olan Yahyalı, İkinci derecede deprem kuşağı içindedir.
D) Bitki Örtüsü :
Arazinin %70’i dağlık olan ilçe, bitki örtüsü yönünden farklılıklar gösterir. Güneyinde geniş alanlar orman ile kaplı iken, kuzeyde step bitki örtüsü hakimdir. Akdeniz bölgesinin hiçbir yerinde 600-700 m. yüksekliği geçmeyen makiler, Zamantı Irmağı boyunca 1000-1200 m.’ye kadar çıkabilmektedir. Güneyden kuzeye doğru karaçam, göknar, ladin, sedir, ardıç ve meşelikler sıralanır. Karasal iklimin hakim olduğu kuzeydeki alanlar ise bu iklimin bitki örtüsü olan steplerle kaplıdır. Kuzeyde vadi içinde ve ovada kavak, söğüt, ceviz vs. türü ağaçlar ile diğer kültür bitkileri bulunur. Ovada pancar, ayçiçeği ekimi ve elmacılık tarım ekonomisinin bel kemiğini oluşturur.
Kaynak: “Türk Kültürü Açısından Yahyalı” / Sami Köşker
Demirkazık rakım 3756 Kızılkaya rakım 3767